5 Haziran 2010 Cumartesi

alışılmışlıklardan vazgeçmek..

İşyerinde; masam, bilgisayarım, çekmecelerim, Elifimle 98E maceralarımız, seyidoğlunun her sabah bana börek vermeme kavgası sonrasında mükemmel kahvaltısı, Gülsever ablanın saat başı getirdiği yeşil çayım, Doğanın hediyesi bardağım, Ayşenimin aynasındaa makyaj yapmalarım, Ömerin gelmesini bahane bilip kahve mutluluğum, mesai isyanlarım..
Evde; sarayla ikea faciamız sonucunda alınan eşyalarım, çok severek kız başımıza kurduğumuz dolabım, yaratıcılığımın aynası "imac"im, fazlasıyla ayrılması zor olan rahat mı rahat, hayat maximumdaa hareketiyle yatış denemeleri yaptığım yatağım, minik yuvarlak halılarım, kapı yapmaya çalıstığım bölme perdem :), odamın asil kadını "Marilyn Monroe", minicik balkonum, duvarımdaki sevdiklerimin güzel yüzlü fotoğrafları, salondaki denge denemeleri yaptığım 3lü koltuk, çekirdek çöplerine maruz kalan masamız, yanıyım mı söneyim mi diye düşünen lambamız, boş alkol şişelerimiz, devamlı arıza cıkarıp buz gibi suyla duş almamıza sebep olan doğalgazımız, telefon cekmiyip buz gibi havalarda bile pencerede konusmak zorunda kaldığımız, bi türlü perde alamadığımız, temizlik kavgaları yaptığımız, bol pilav-tavuk-kısır yediğimiz evimiz..
Balkonumun altında mart ayından nasibini alamamış ağıt yakan piskopat kedi, kapı önündeki kulagı kırık beni işe uğurlayan köpek, kafamda havluyla gittiğim kuaförüm, bu yılın dileklerine şahit olmuş bahçedeki gül ağaçları, minenin para bulma savasındaki cardaktaki isyanımız..
Gülmelerimiz, ağlamalarımız, tartışmalarımız, paylaşımlarımız bunlar hep devam edicek ama yerler ve mekanlar değismiş olucak bi yere alışmak, orda yaşamak, eşlayara anlam yüklemek, kafamdaa kalan görüntüye dönüp bakıp özlemek, özlemek, bi daha herşeyi herkesi özlemek..
Kopmak zorunda olmak büyümekmiş....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder